Eğitimci Araştırmacı yazar
Ekrem ARTUK
Sizler için Küçük bir araştırmada bulundum ve takdirinize sunmak istedim
İsrail, Gazze’de saldırılarına devam ederken çatışmaların bölge ülkelerine sıçrama riski artıyor. Lübnan’da Hizbullah, Suriye’de İran destekli gruplar kara saldırısı olması durumunda çatışmalara müdahil olabilir.
Hamas’ın askeri kanadı İzzettin El Kassam Tugay’larının İsrail’e karşı başlattığı Aksa Tufanı Operasyonu sonrasında yaşananlar, Filistin, Lübnan ve Suriye’yi içine alacak bölgesel bir savaşın fitilini ateşleyebilir mi?
Bu soru son günlerde en çok konuşulan konular arasında yer alıyor. Peki, hangi aktörler çatışmalara dahil olabilir? Bu aktörlerin gücü ne?
Halihazırda İsrail, Gazze’de Hamas’ın tamamen yok edilmesi hedefiyle saldırılar düzenliyor. Ancak sivil yerleşim yerleri ve hastaneler de bombalanıyor. Öyle ki, İsrail saldırılarında hayatını kaybedenlerin sayısı 3 bin civarındadır
Öte yandan Tel Aviv yönetimi, Gazze kentinin kuzeyinin tahliye edilmesini istiyor. İsrail ordusu bölge sakinlerine sık sık çağrıda bulunarak güneye gitmelerini talep ediyor. Bu da bir milyondan fazla insanın evlerini terk etmesi anlamına geliyor.
Bu durum, İsrail ordusunun büyük bir kara saldırısına hazırlandığının en büyük göstergesidir Olası bir kara saldırısında çok sayıda insanın yaşamını yitireceği kesindir
İşte bu durum, diğer bölgesel aktörlerin çatışmalara müdahale etme ihtimalini güçlendiriyor.
Öncelikle Gazze’den başlayalım. Her ne kadar Hamas ön planda olsa da kentte başka Filistinli silahlı gruplar da etkin.
İZZETTİN EL KASSAM TUGAYLARI (Hamas):
Hamas, Arapça İslami Direniş Hareketi isminin kısaltılmasından oluşuyor. 1987’de İsrail’e karşı başlatılan ilk Filistin intifadası sırasında Şeyh Ahmet Yasin öncülüğünde kuruldu.
Hareket, 2006 yılından yapılan parlamento seçimlerini kazanarak ön plana çıktı. Ancak İsrail, seçimlerin hemen ardından Gazze Şeridi’ne abluka uygulamaya başladı.
2007’den beri Gazze Hamas’ın kontrolünde.
Hamas’ın İsrail saldırılarına karşı kurduğu silahlı örgütün ismi ise İzzettin El Kassam Tugayları. Adını aslen Suriyeli olan ve İngiliz sömürgeciliğine direnirken 1935’te şehit düşen İzzettin El Kassam’dan alıyor.
1992 yılında İsrail işgaline direnmek amacıyla Hamas’a bağlı olarak kurulan Kassam Tugayları, ilerleyen yıllarda en etkili silahlı gruplardan biri oldu.
Filistin dışından üye kabul etmeyen El Kassam Tugayları, kendi geliştirdiği füzeler ve insansız hava araçlarıyla ön plana çıkıyor.
İzzettin El Kassam, Gazze’ye karşı 2008, 2012 ve 2014 yıllarında açılan savaşta İsrail’e karşı koymakla kalmamış aynı zamanda geniş teknolojik imkanlara sahip İsrail Ordusu’na büyük zararlar vermişti.
(İSLAMİ CİHAT HAREKETİ):
özellikle geçtiğimiz yıl İsrail’in başlattığı “Şafak Operasyonu” ile gündeme gelmişti.
İran’a yakın olduğu iddia edilen hareket, 1981 yılında kuruldu. Hareketin, kurucusu 1995’de İsrail’in dış istihbarat servisi Mossad tarafından Malta’da suikast ile öldürülen yazar ve Doktor Fethi Şikaki’ydi.
Her ne kadar Gazze merkez olsa da İslami Cihat Hareketi’nin Batı Şeria’da da ciddi bir varlığı mevcut.
Bu iki güçlü hareketin yanında Gazze’de bulunan başlıca silahlı örgütler şunlar;
-El Aksa Şehitleri Tugayı
-Sabirin Hareketi
-Nasır Selahaddin Tugayları
-Ebu Ali Mustafa Tugayları
-Mücahidin Tugayları
-El Ensar Tugayları
EL FETİH HAREKETİ
Coğrafi bütünlüğü olmayan Filistinlilerin ağırlıklı olarak yaşadığı bir diğer alan olan Batı Şeria da silahlı örgütlere ev sahipliği yapıyor. Ancak bu örgütler, şimdiye kadar Gazze’deki çatışmalara doğrudan müdahil olmadılar.
Fetih hareketi, 1956 yılında Mısır’a yönelik üçlü saldırının etkisiyle 1950’lerin sonunda ve 1960’ların başında kuruldu. Hareket 1965 yılında silahlı mücadelesine başladı, İsrail’e komşu ülkelerin dayattığı çembere rağmen askeri faaliyetlerini sürdürdü.
Uzun yıllar Filistinlileri dünyada temsil eden ve İsrail’le müzakereleri yürüten Hareket, askeri alanda etkisini son yıllarda kaybetti.
HİZBULLAH
İsrail’in Gazze saldırılarına karşı en sert açıklamalar Lübnan Hizbullah’ından geliyor. Örgüt, sınırda teyakkuz halinde olduğunu sık sık yaptığı açıklamalarla teyit ediyor.
Çatışmalara dahil olabilecek en önemli aktör olan Hizbullah’a biraz yakından bakalım.
Emel Hareketi’nden ayrılarak İran’ı doğrudan üst makam olarak kabul eden, hem Lübnan’da hem de bölgedeki diğer ülkelerde gücünü hissettiren, Lübnan’da belirgin bir siyasi aktör olan ve son olarak ABD’nin doğrudan yaptırımlarına muhatap olan devlet dışı bir aktör Hizbullah.
Örgüt ilk büyük eylemini Ekim 1983’te yaptı.
Hizbullah’ın hem Lübnan içerisinde hem de bölgede tanınmasını sağlayan bu eylem, ABD ve Fransız askerlerin bulunduğu karargaha düzenlendi ve 300 ABD-Fransız askeri hayatını kaybetti